ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > 385 sıra sayılı TOKİ KDV İstisnası Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkındaki konuşması
10.06.2009

385 sıra sayılı TOKİ KDV İstisnası Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkındaki konuşması

YILMAZ TANKUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 385 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 14'üncü maddesiyle ilgili olarak vermiş olduğumuz değişiklik önergesi hakkında söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Milliyetçi Hareket Partisi ve şahsım adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, vermiş olduğumuz bu önergeyle, yıllardan beri büyük sıkıntı ve yokluk içerisinde, başlarını sokacak ev sahibi olabilmek için büyük fedakârlıklar yapan, kendi çoluk çocuğunun nafakasından keserek bir kooperatife üye olup aidat ödemeye çalışan insanlarımıza bu tasarıyla farkında olarak veya olmayarak yapılacak olan bir haksızlığın önüne geçmeye çalışmaktayız.

Bu maddenin (b) bendindeki ifadeyle, maalesef, konut yapı kooperatiflerinin üyelerine uygulanmakta olan KDV istisnası kaldırılarak, az önce ifade ettiğim, dar gelirli memur, işçi ve emeklilerimizin bin bir güçlükle, kooperatifler vasıtasıyla ev sahibi olma hayalleri, bizzat Hükûmet tarafından baltalanmaktadır. Dolayısıyla, önergemizde dile getirdiğimiz (b) bendi, muhtevasıyla birlikte bu maddeden çıkartılmalıdır. Şayet çıkartılmaz ise hem dar gelirli insanlarımızın ev sahibi olmaları zorlaşacak hem de zaten TOKİ ile rekabet edemeyen ve yapı kooperatifleri ile inşaat sektöründe faaliyet göstermeye çalışan müteahhit ve firmalara büyük bir darbe ve haksızlık bizzat Hükûmet eliyle yapılmış olacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; daha önce de buradan değişik vesilelerle ifade etmeye çalıştığım gibi, sosyal devlet mantığının en önemli temellerinden birisi vatandaşlarının refah düzeylerini korumak ve yükseltmektir. Bunun gerçekleşmesi ise ülkeyi yöneten siyasi iktidarın öncelikle ülke insanını sadakaya muhtaç etmeden istihdamı artıracak tedbirler alarak işsizliği azaltmasıyla mümkündür. Ancak, bugün yedi yıla yaklaşan zaman dilimi içerisinde tek başına ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı, ne yazık ki bırakın istihdam sağlayıcı önlemlerle işsizliği azaltmayı, tam aksine, devasa istihdam kurumlarımızı özelleştirme maskeleriyle elden çıkartmış ve insanlarımızı sokağa mahkûm ederek işsiz sayımızı tarihimizin en yüksek, en pik noktasına ulaştırmıştır.

Diğer taraftan, başlangıçta yoksul ve dar gelirli vatandaşlarımıza konut edindirme amacıyla kurulan ve AKP İktidarının her fırsatta övündüğü TOKİ, ne yazık ki artık yörüngesinden çıkmış ve iktidarın kendisine ve yandaşlarına siyasi ve ekonomik rant sağlama aracı hâline getirilen bir kurum hâlini almıştır. Bunu, özellikle teslim edilen ve hâlen devam eden projelerde ortaya çıkan vatandaşlarımızın memnuniyetsizliğinden, mağduriyetinden ve haklı olarak yaptıkları şikâyetlerinden anlamaktayız.

Ayrıca, TOKİ, ihale ve iş verdiği müteahhitlerine de artık hak edişlerini ödeyememekte ve rüşvet almadan hiçbir müteahhide ödeme yapılmadığı iddialarıyla çalkalanmaktadır. Dolayısıyla hem kendisine hizmet eden müteahhitleri hem de o müteahhitlerle alışveriş yapan her kesimi büyük bir mağduriyete mahkûm etmekte ve pek çok şaibe ve yolsuzluk iddialarının da merkezi hâline gelmektedir. Bugün hemen her yerde TOKİ'nin hizmetlerinden, projelerinden şikâyetler gelmekte ve mağdur olan insanlarımızın tepkileri ise çığ gibi yükselmektedir.

Sayın milletvekilleri, diğer taraftan, geleceğimizin teminatı olan 15-24 yaş grubundaki işsiz gençlerimizin gerçek manadaki işsizlik oranının ise yüzde 30 ve 35'lere ulaştığı ifade edilmektedir. Yani bugün her 3 gencimizden 1'i işsizdir ve ne acıdır ki bu çocuklarımız, umutsuz ve çaresiz bir şekilde iş bulma sırasının AKP İktidarının mensuplarının yakınlarından kendilerine gelmesini beklemektedirler. AKP Hükûmetinin aile fertleri ise şirket üstüne şirket kurup lüks yaşamlarına hızla devam ederken, yüz binlerce vatandaşımız insani bir hayatın asgari şartlarından çok uzakta yaşamaya çalışmaktadır.

Netice olarak, bugün Türkiye'nin çok ağır bir tahribat tablosunun yanı sıra çok büyük bir sosyal ve ekonomik çalkantı ile yüz yüze olduğunu belirtmek istiyorum ve işte bu gerçekler ışığında Hükûmete ve ilgililere buradan seslenmek istiyorum: Artık lütfen içi boş ve hayalî sözlerle pembe tablolar çizmekten, vatandaşlarımızın şikâyetlerine ve sıkıntılarına ilgisiz kalmaktan vazgeçiniz. Zaten yokluk ve yoksulluk içerisinde kıvranan ve âdeta bitkisel bir hayat yaşayarak ayakta kalmaya çalışan insanlarımızın feryatları karşısında yetki sahibi olarak çare ve çözüm üretiniz ve Türkiye'nin millî çıkarlarını ve köklü devlet geleneklerini kendi siyasi saltanatınızın devamı için sermaye yaparak harcamaktan çekinmeyen anlayışınızı da artık bir an önce terk ediniz.

Yine, kıt imkânlar ile mütevazı konutlara sahip olmak isteyen insanlarımızın yapı kooperatifleri vasıtasıyla sahip oldukları KDV istisnalarını da bu gibi kanun tasarıları ile kaldırmayınız ve büyük umutlarla çoluk çocuğunun nafakasından keserek başını sokabilecek bir yuva sahibi olabilmek için TOKİ'ye başvuran ve şu an TOKİ konutlarında az önce özetlemeye çalıştığım sıkıntılarla boğuşarak ikamet etmeye çalışan insanlarımızın da sıkıntılarını acil olarak çözünüz diyorum ve sözlerime son verirken önergemize destek vereceğinizi temenni ederek hepinize saygılar sunuyorum.
,